Biz...

Biz, Kamil ve Şemsa Talun'un biricik çocukları olan
Susen Akyüz, Sumru Alp, Hamza Zafer Talun, Suna Akçin ve Suat Talun'un çocukları
olarak sonunda böyle bir blog ile bir iletişim kanalı yaratmaya karar verdik.
Baktık ki yalnızca düğünlerde biraraya gelebiliyoruz ve düğünlere de uzun bir
ara veriyor gibiyiz, açıkcası birbirimizden haber alamamaktan korktuğumuz için
acil olarak işe giriştik =D Umarız bu site çocuklarımız, çocuklarımızın
çocukları, ... tarafından da kullanılır. Hepimize hayırlı uğurlu olsun...
Sevgiler ;)


4 Nisan 2008 Cuma

bir günün içindekiler


Bu günlük sayesinde daha çok merak eder oldum sizleri..Acaba bugün baktılar mı? Yeni yazılar ya da resimler ekleyenler var mı?
Sanırım hepimiz aynı şekilde bakıp kapatıyoruz günlüğümüzü:)
Acaba ne yapıyoruz da buraya (ya da bir çok konu için aynı şeyi söyleyebiliriz) sadece bir iki dakika bakıp kapatacak kadar yoğunuz!

Bir günüm;
Sevgili İstanbul'umun en güzel zamanı olan sabah saatlerinde evden çıkıp, pek de sevimli olmayan trafiğe hiç mi hiç bulaşmadan doğruca deniz otobüsü iskelesine gidiyorum.İstanbul il sınırları içinde demeye bin şahit Avcılar istikametine doğru 1,5 saatlik yolculuğum sonunda canım okuluma geliyorum.Öğle saatine kadar "Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım" tınısıyla öğrencilerle haşır neşir oluyorum.Öğleden sonra yine aynı melodi.Sonra bir deniz otobüsü yolculuğu ile son bulan okul saatlerimi geride bırakıp evime doğru yürüyorum.Günün getirdiklerine göre ya sosyalleşip kendimi dışarı atıyorum-ki bu son zamanlarda oldukça az oldu- ya da evde oturup rutin olarak "evde yapılacaklar programı" na uyuyorum.

Not: resimdekiler yol arkadaşlarım

Ya sizin gününüz nasıl geçiyor?

1 yorum:

Aysenur dedi ki...

Dilek'ciğim, bir gününü okuyunca deniz otobusu yolculugu öyle cazip geldi ki ama hergün olunca o kadar keyifli olmuyordur herhalde..
Fırsat olunca ben de bir günümü yazacağim ama özetle Zeynep'in bile 'nasilsin, ne yapiyorsun?' diye soranlara dediği gibi koşuşturup duruyoruz işte :)