Biz...

Biz, Kamil ve Şemsa Talun'un biricik çocukları olan
Susen Akyüz, Sumru Alp, Hamza Zafer Talun, Suna Akçin ve Suat Talun'un çocukları
olarak sonunda böyle bir blog ile bir iletişim kanalı yaratmaya karar verdik.
Baktık ki yalnızca düğünlerde biraraya gelebiliyoruz ve düğünlere de uzun bir
ara veriyor gibiyiz, açıkcası birbirimizden haber alamamaktan korktuğumuz için
acil olarak işe giriştik =D Umarız bu site çocuklarımız, çocuklarımızın
çocukları, ... tarafından da kullanılır. Hepimize hayırlı uğurlu olsun...
Sevgiler ;)


26 Ağustos 2008 Salı

Ne Zaman Eskiyor Sevgiler

Birliktelik ve Mutluluk Üzerine...

Paylaşmak gibisi var mı? ;)
Bu gülüşler her zaman, her birimiz için daim olsun inşallah...

MutluyumMutlusunMutlu
MutluOlayımMutluOlasınMutluOlalar;)

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Nice Yıllara...

Sevgili Alper,
Nice mutlu yıllara...
Aslı&Can

13 Ağustos 2008 Çarşamba

Mumları Üfle


Gülen yüzün, gülen gözlerin hep böyle kalsın.
Neşen,sıcakkanlılığın hiç eksilmesin.
Kalbin her zaman olduğu gibi sıcacık olsun.
Seni Çook Seviyoruz Emel Ablacım.

Nice yıllara..

İyiki Doğdun




İyiki doğdun
Zeynep
Sağlık ve mutluluk dolu nice yaşlara...

Yorumsuz...


6 Ağustos 2008 Çarşamba

"En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır."

"Efsane Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS'den ölmekteydi. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:"Neden Tanrı böylesine kötü bir hastalık için seni seçti?"Arthur Ashe buna şu cevabı verdi: "Tüm dünyada…50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar,5 milyon tenis oynamayı öğrenir,500,000 profesyonel tenisi öğrenir,50,000 yarışmalara girer,5,000 büyük turnuvalara erişir,50'si Wimbledon'a kadar gelir,4'ü yarı finale,2'si finale kalır.Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya "Neden ben?" diye hiç sormadım.Ve bugün sancı çekerken, Tanrı'ya "Niye ben?" mi demeliyim?" Mutluluk insanı tatlı yapar, zorluklar güçlü yapar,hüzün ise insan yapar,yenilgi mütevazı yapar,başarı insanı ışıldatır.Ama yalnız Tanrı yolumuza devam etmemizi sağlar.Tanrı'ya asla "Niye ben?" diye sormayın… Ne olacaksa olacak… O'nun kendine has usulleri vardır… Herşey kendi İyiliği için olur… İnancınızı koruyun. "
Tıpkı resimdeki ağacın rüzgara karşı durduğu gibi durmak... Ağacın düşündüğü "neden ben?" değil çünkü rüzgar dünyadaki herbir ağacın etrafında esen rüzgar; ne zaman, ne durumda, nerede ve kime karşı sertleşeceğini hiçbir ağaç tahmin edemez. Her bir ağaç aynı rüzgarın içindedir ve aynı güneşin, aynı yağmur damlalarının altında. Ama bu ağacın sorabileceği belki de tek soru şudur: "Neden tek başımayım? Neden yanıbaşımda dallarımın daha az kırılmasını sağlayabilecek, rüzgarın bir taraftan verdiği soğukluğu ve tahribatı bulunduğu taraftan telafi etmeye çalışacak; rüzgara karşı birlikte durabileceğim bir başka ağaç yok?"

5 Ağustos 2008 Salı

İyiki Doğdun


Nene Hatun,
Buralar çok çok sıcak. Herhalde bugünlerde doğdun ve iyiki doğdun. Seni çok seviyoruz, ton ton yanaklarından öpüyoruz, sağlık ve mutluluk dolu daha nice nice yıllar diliyoruz...

1 Ağustos 2008 Cuma

İyiki Doğdun



İyiki doğdun

Ozan


Sevdiklerinle birlikte sağlık ve mutluluk dolu nice yıllara...